1 Ekim 2006 Pazar
Black Label Society.
Tukuren insan , hayvani ritm gitarist, vokal konusunda Ozzy Ozbourne'dan feyz almis redneck Zakk Wlyde, tum hiziyla Heavy Metal ortamlarında yardırmaya devam ediyor.
Kendisiyle tanışmam çoğu insanda olduğu gibi Ozzy vasıtasıyla olmuştu, Ozzmosis ve Down To Earth albumlerinde gitar çalan bu varlığın kim olduğuna dair derin merak içerisindeydik. Sound olarak her zaman oturaklı olmuş Ozzy albumleri bugüne kadar birçok büyük gitaristi ağırladı. Tribute album kapağında Ozzy'nin kucağına aldığı Randy Rhoads bunlardan biri. Metallica'nin yeni bascisi ( gerci pek yeniligi de kalmadı ama ) Robert de Ozzy ile turlayan arkadaslardan biri mesela.
Randy'yi ayri tutacak olursak, ki tutmak zorundayiz diye düsünüyorum;
Zakk da, tarihe Ozzy'nin ikinci buyuk gitaristi olarak geçecek sanırım. Bu enteresan ve renkli kisilik , Rock'n Roll'un yillardir gobeginde yasamasinin verdigi enerjiyle , inanilmaz bir üretkenlikle müzik hayatina devam ediyor.
1988 yılına ait "No Rest for the Wicked" ile basladigi kariyerine, onlarca album, bir cok compilation, tribute ve coverla devam eden Wylde'in en ondeki projesi, bildiginiz gibi Black Label Society.
Hic unutmayacagim sarkilar yaptilar, Sold my Soul, In This River ve Stoned and Drunk üc basit ornek.
Sold my Soul'u ilk dinledigimde Taksim-Bahçesehir otobüsünün rahatsiz koltuklarindan birine oturmus, saga sola sizoid bakislar atmakla mesguldum. Birden tek gitarla birlikte kirilmis vaziyette sarki soyleyen bir adam girdi, karanlikta oturdugu taburenin üzerinden hayatinin kadini olmadan ne kadar bos oldugundan bahsetmeye basladi.
Bateristin "Bakın arkadasım birsey anlatmaya calisiyor, kulak verseniz iyi olur" dercesine sert bir sekilde sarkiya müdahil oldugu siradaysa , ben hic unutmayacagim bir sarkiyla karsi karsiya oldugumu farketmistim. İlk solo bittiginde, ve ben ikinci solonun baslayacagindan habersizken darmadagin olmustum, ikincisi girdigi siradaysa tam olarak Zakk'in neden bahsettigini anladim. Ruhunu satamamisti evet, ama istese bizimkini cok rahat satabileceginden emindim.
In This River'i defacalarca dinledim, ama bunlarin icinde hakkinda tek konusmaya deger olan, Cihan ile Dorock'ta dinledigimiz oldu. "Zakk iyi gitarist, eyvallah" dedi , "Ama grup kotu. Besteler kotu. Produksiyon kotu." Hakli mi degil mi bilemiyorum, in this river'daki solonun sarkiyla alakasiz bicimi, birden bir kopus, bir firtina seklinde girip cikmasi belki ilk bakista anlamsiz durabilir; ama sarkinin Dimebag Darrell icin yazilmis oldugunu düsünürsek havada kalan kisimlar biraz daha oturuyor. Floods'u düsünün, ve Dimebag'in bu sarkidaki solosunu , ne demek istedigimi anlayacaksiniz.
Zaman zaman kimi gitarist arkadaslarım tarafindan nerede durup, nerede solo atacagini bilmemesiyle, parca düzenlemelerindeki basarisizligiyla anilsa da, Wylde benim son zamanlarda begeniyle izledigim gitarisler arasında ilk sıralardaki yerini koruyor. Bu durum da BLS ile hic durmaksizin üretimde olmasindan kaynaklanmakta.
2006 yili albümlerini bulanti.org'da bulabilirsiniz, ben su an indirmekteyim. "Shot to Hell" her zamanki cizgiyi takip ettigi yonunde olumlu , Wylde'in ayni riffleri tekrarlamaya basladigi seklinde olumsuz yorumlar almis.
Dinleyip gorecegiz, ama ben güvendigim adamlardan birinin bizi yolda birakacagini sanmiyorum.
Tükürüyor gerci, hayvanlar gibi tüküren bir adam herseyi yapabilir. :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder