Evet arkadaslar, yazin son gunlerinden yeteri kadar uzaklastik artik; kisin getirdigi umutsuz ruh hali hepimizin uzerine katran gibi cokerken; yapabilecegimiz tek sey yazdan kalma aliskanliklari surdurmek yerine bu depresif gecisi biraz daha kolaylastirmak. Kahvenizi alip muzigin sesini hafifce kisin, ve disarida amansizca kosturmakta olan ruzgarla dans eden yagmuru dinleyin.
Cetin gececek kis, ve guzel; ozellikle benim gibi soguktan bile bir mutluluk sebebi cikarabilenler icin.
Gelelim son haberlere.
Bence gunun en bomba gelismesi, RTUK tarafindan Radyo ve Televizyon yayincilari Dernegi'ne gonderdigi tavsiye karariyla, Fransiz urunu yayinlarin gosterilmemesini tavsiye etmesi oldu. NTVMSNBC.com'dan alintiliyoruz;
"Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği’ne gönderilen tavsiye kararında, Fransız kaynaklı medya ürünlerinin kullanılmaması istendi.
Kurul’dan yapılan açıklamada, “Türk halkının tarihine karşı yapılmış büyük bir haksızlık olan ve Türk-Fransız dostluğunu bozma niteliği taşıyan, sözde Ermeni soykırımını inkar edenlerin cezalandırılmasını öngören yasa önerisi gündemden tamamen çıkarılıncaya kadar, Türkiye’de yayın yapmakta olan radyo ve televizyon kuruluşlarına Fransız kaynaklı medya ürünlerini yayınlamamalarının tavsiye edilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir” denildi."
Bu fikir asil olaran hangi dangalagin aklindan cikti bilmiyorum ama, bence RTUK'un ne kadar uyesi varsa hepsi Kultur Emperyalizmi ve Fasizm kavramlari uzerine dusunmeli. Siz Fransa Parlamento'sunun kararini Fransiz Kultur urunlerini ezerek protesto edemezsiniz, bu sokaklarda eski Peugeot'lari parcalamaya da; Dincilerin gazina gelip Fransiz maliymis gibi lanse edilen Ulker rakibi urunleri yememeye de benzemez.
Fransa Parlamento'sunun aldigi karara bu ulkede ufak bir azinlik haricinde herkes tepkili, ama bugunlere gelmemizde en onemli payin tepkimizi gosterme hakkimizi daima yanlis kullanmamizda oldugunu da unutmamaliyiz. Abdullah Ocalan biz Uno'larin uzerinde tepindigimiz icin Turkiye'ye teslim edilmedigi gibi, Fransa Meclisi'nde alinan bu kararin bir sekilde Fransiz sistemi icerisinde onune gecilmesi de biz Fransiz Konsolosluguna bulabildigimiz tum kek malzemelerini firlatiyoruz diye olmayacak.
Yine de tepkinizi bu tarz olaylarla insa etmenizi anlayabiliyorum; sorun burada degil. Sorun yukarida goruldugu gibi, esegin bir taraflarina suyu kacirmak icin bu tarz insanlarin sebat gostermesinde. Kardesim, Fransiz kaynakli Medya urunlerinin kullanilmamasi bu olayi hicbir sekilde cozume suruklemeyecegi gibi, uzerinden zaman gecip de bu karar tarihi bir done olarak incelendiginde bizim kendimize olan saygimizda da ciddi sarsintilara yol acacaktir.
Tamam; Simdi Gerard Depardieu'nun filmlerini izlemeyecegiz, Luc Besson'a burun kivirip Daniel Auteuil'in insanustu oyunculugunu gormekten gelecegiz,
Peki ya bir gun bu dallamalara benzeyen biri cikip Marcel Proust'u, Sartre'yi, Albert Camus'u da okumamamizi tavsiye ederse? Fasist dusunce kohne ve karanlik bir agac kabugu gibidir, girdiginiz yer isil isil olsa da nereden cikacaginizi asla bilemezsiniz.
Siz Fransa'ya dusman oluyorsunuz, bu karara ya da Fransiz Parlamentosuna degil. Bense beklentilerinizin aksine Fransa'ya asla dusman olamayacagim; Necati Dogru gibi Curumus Fransa Bilmemne Fransa Yozlasmis İdol seklinde bol unlemli, uyakli, hicbir boka benzemeyen yazilar dokturemeyecegim.
Cünkü; Sartre Fransa'dir arkadaslar. Proust, Fransa'dir.
Kaldi ki Death Metal grubu Gojira'yi gun gectikce daha da fazla tutmaya basladim. Onlar da Fransiz, ne yapacagiz simdi ? System of a Down'a yaptigimiz gibi onlari da Last.Fm'de shit olarak mi taglasak acaba ?
Bu konuya dalmisken diger gelismeleri unutuyorduk az kalsin; bazen sinirlenince kendimi kaptiriveriyorum.
Kirk Hammett'in oglu olmus ; kendisini kutluyor, kucuk angel ray keala'ya babasinin feyz alacagi yonlerini iyi secmesini ve guzel bir hayat diliyorum. Boylece Kirk'in i.ne olduguna dair soylentiler de yikilmis oldu.
Bu olaya Dave Mustaine ne diyecek acaba, hehe.
19 Ekim 2006 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder