melek
kanatları havadan; ve sudan. en çok da, peri tozundan yapılmış.
gemisinde uçuyor, açtığı kanatlarıyla gerçekliğine sığınmış kırılgan ruhu.
yeryüzüne bakan uzak bakışları, hayal meyal seçiyor iki yüzyıl önce sırtından attığı ağırlıkları.
korkarmış eskiden; öyle der resmi kayıtlar. uykusu bölünür, belli belirsiz yere düşermiş yüzü.
karanlık bir geçmişte kalan asık suratlı bir çingeneymişler gibi bakıyor yaşamının geri kalan kısmına.
gülümsemezmiş eskiden; bunu doğrulayacak kimse olmamış yanında o ağaç kovuklarında saklanırken.
melek
melek olduğundan habersizmiş, kanatları varolmadan önce
deniz kızı onu bulmadan önce
yaşamadan önce
nefes almadan önce
peri tozunu yüzünde hissetmeden önce
saçlarına yıldızlar dökülmeden önce.
yaşamazmış,
melek olmadan önce.
geriye bakmıyor artık melek,
elinde üç inci tanesi gibi üç nokta var,
ve deniz kızının eli; kimsenin bilmediği okyanuslarda bulduğu,
asla kaybolmaması gereken.
gözleri birer inci tanesi olan deniz kızı,
ve parmakları; melegin avucunda; sonsuz huzura dokunuyor.
artık gülümsüyormuş melek,
ve bunun şahitleri;
ay
yıldızlar
güneş
rüyalar
notalar, çıldırmış şairlerin dizeleri
ve deniz kızı,
hayatın anlamı.
hayatının.
hayatımın.
25 Mart 2007 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder