Dilleri kırıkken konuştu insanlar,
yürekleri paramparçayken seviştiler,
kılıçları ciğerlerini delerken savaştılar,
yürüdüler, ayakları yokken;
ve gördüler tüm gerçeği; gözleri kargalar tarafından yalçın kayalardan atılmışken,
siz ise sadece tokat attınız yüzüme,
ruhuma batırdınız sivri dillerinizi,
ayakta kalabileceğimi düşünmüyorsanız; bu büyük bir hata olacaktır.
Siz sırtımdayken dağları tırmandım ben, ışığı belirsiz fenerlere yüzdüm dalgalar içinde,
yarımı gömdüm ben, siz sırtımdaydınız,
söylemeye başlamadan biliyordum; siz yanımdayken şarkımın güzel olmayacağını,
ayaklarınızla enseme basarken bu yüzden çıktım yalnızlığın delilik kulelerine,
ve silkeledim sizi sırtımdan,
yaralıyken,
yarım ölmüşken,
ağlamadım.
şimdi ağlayacağımı düşünüyorsanız; bu yaptığınız ikinci ve son hata olacaktır.
31 Mayıs 2007 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
içlerindeki kötülüğün yüzlerine yansıdığı insanlardı onlar.yalnız bırakıp muhtaç etmeye zorlayan..
ruhlara tırnaklarını geçirip, kanatan..
bir adam vardı kirli kalabalıkta kanatlarını saklayan..her sözde kılıçlar geçirdiler her bir hücresine..
yaralandı yarısı giden adam..ama ağlamadı..
karşı koymak için gücünü topladı kulede..
ve kazandı..
adam
ağlamadı..
Yorum Gönder