masmavi denizde kendimizi dalgalara bırakmışken;
-mor bulutların şefkatli elleriyle bizi emanet ettikleri-
yüzümüze çarpan su damlaları, kalbimizi hızlandırırken,
içiçe iki ruh, doğdukları gibi tertemiz,
oldukları gibi;
olması gerektiği gibi;
günışığı yüzlerimizdeyken;
ve içimizdeyken, en derinlerimizde saklıyken ayışığı,
-seni çok seviyorum- dedi bana.
açıldı gökyüzü, tanrı elini uzattı,
bir şimşek indi bulutlardan,
kalbime
-çok az insana bahşedilebilecek bir andı bu-
ruhuma tekrar üflendi ilk doğduğumda aldığım nefes,
-seni çok seviyorum- dedi bana.
yaşadığımı hissettim. yeniden.
28 Mayıs 2007 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
peki ya ağaç ?
yemyeşildi.
gözyaşları ?
sadece prensesin geçmişindeki güzel anıları kötülerinden ayıran ufacık virgüller.
ya gelecek ?
gelecek açık ve pırıl pırıl bir deniz gibi; sonsuz, davetkar ve deniz kızının gülümsemesi kadar görkemli.
breathe..breathe in the air..i can feel your touch..i can feel your heart beating..i can feel your soul deep inside me..i can feel you..i don't know how can it be..but i feel that, you're always with me..
Yorum Gönder